Pedodonti
Çocuk Diş Hekimliği
Çocuk diş hekimliği olarak bilinen pedodonti, kişinin doğum anından itibaren ergenlik döneminin sonuna kadar geçen dönemde yaşadığı ağız ve diş sağlığı ile ilgili problemleri inceleyen; problemlerin tedavilerini üstlenen bir bilim dalıdır. Bu alanda uzmanlaşmış diş hekimleri, süt dişlerinin sürmeye başlamasından, kalıcı dişlerin sürme döngüsünün tamamlanmasına kadar geçen süre içerisinde çeşitli farklılıklar gösteren diş sistemlerini takip eder ve döngüdeki aksaklıkları tespit ederek tedavi sürecini yönetir.
Çocuk Diş Hekimi Hangi Yaş Grubundaki Hastaları Tedavi Eder?
Çocuk diş hekimliği kapsamında 0 ila 15 yaş aralığında yer alan tüm çocukların tedavileri gerçekleştirilebilir. Çocuk diş hekimlerinin görevi yeni doğan bir bebeğin dişsiz döneminde başlar. Süt dişlerinin sürme dönemi, ağızdaki süt dişlerinin tamamlandığı dönem, süt dişlerin yerlerini sürekli dişlere bırakmaya başladığı karışık dişlenme dönemi ve sürekli dişlerin tamamlanmış olduğu dönem de dahil olmak üzere uzun bir süreci kapsar.
Çocuklarda Dişlerin Sürme Dönemi Nasıl İlerler?
Çocuklarda dişlerin sürmesi ortalama olarak doğumdan sonraki 6. aydan itibaren başlar. Süt dişlerinin sürmeye başlamasından itibaren bir dizi problem meydana gelebilir.
Bu dönemde bebeklerde uyku düzeninde bozulma, salya miktarında ve ısırma içgüdüsünde artış, iştahsızlık, ateş, ağrı gibi belirtiler oldukça sık görülür. Bebeğin çiğnemesinin sağlanması ve diş etlerine masaj yapılması, bu dönemde diş etlerindeki baskıyı önemli oranda azaltmaya yardımcı olarak; belirtilerin bebekte neden olduğu konfor kaybını minimuma indirir. Bebeğin çiğnemesi için tercih edilen materyalin soğuk olması da basıncın kontrol altına alınması için yardımcı olabilir. Bu amaçla bebek, soğuk yoğurt, meyve ya da püre ile beslenebilir.
Ayrıca lastik diş kaşıyıcı halka içeren oyuncaklardan yararlanılabilir. Bazı çocuklarda sürme döneminin başlaması 10 ya da 11. ayı bulabilir ancak bu durum da normal bir süreç olarak kabul edilir. Çocuklarda toplamda 20 adet süt dişi sürer ve sürme dönemi ortalama 3 yaşında tamamlanır. Çocuğun 6 yaşına basmasının ardından ise ömür boyu kullanacağı daimi dişlerinin sürme dönemi başlar. Ortalama 12-13 yaşlarında ise daimi dişlerin sürme dönemi tamamlanır ve yetişkin dönemdeki diş sayısına ulaşılır.

Çocuklarda Diş Hekimi Muayenelerine Ne Zaman Başlanmalıdır?
Çocukların diş hekimi ile ilk defa tanışması, kendini güvende hissetmesi konusunda önemli bir basamaktır. Çocuklar için uygun olarak tasarlanan alanlara sahip kliniklerde çocuğun diş hekimi ile erken dönemde tanışması ile diş hekimi korkusu gelişme ihtimali önemli oranda azalabilir. Sağlık kontrollerinin gerçekleştirilmesi adına diş hekimi ile ilk muayene bebeğin ilk dişinin sürmesi ile planlanabilir. Diş etlerinde normalden farklı bir görünümün var olduğu durumlarda ilk muayene seansının diş sürmesinden önce dahi planlanması gerekli olabilir.

Çocuklarda Çürüklerin Oluşma Nedenleri Nelerdir?
Çocuklarda çürük oluşumunun oldukça sık görülmesinin en önemli nedenleri, yanlış beslenme alışkanlıklarının oluşturulması ve ağız hijyenine dikkat edilmemesidir. Erken dönemde gelişen çürükler genellikle bebeğin gece süt ile beslenerek uyutulması ya da verilen yalancı emziğe bal, reçel gibi tatlı besinlerin sürülmesi nedeniyle meydana gelir. Diş yüzeyine basit şekerlerin ya da karbonhidrat içeren gıdaların uzun süre temas etmesi, erken dönemde ileri seviyede çürük gelişimine neden olarak bebeğin sağlığını önemli oranda etkileyebilir.
Çocuk Diş Hekimliği Kapsamında Uygulanan Tedaviler Nelerdir?
Pedodonti kapsamında uygulanan tedavilerin bir kısmı şu şekilde listelenebilir:
- Var olan durumu korumak adına aileye ağız ve diş bakımının anlatılması ve beslenme önerilerinin yapılması, tedavinin birinci adımını oluşturur. Bu kapsamda aile, çocuğu için uygun diş bakım uygulamaları ve beslenme kısıtlamaları hakkında bilgilendirilir. Çocuğun ağız ve diş bakımını kendi sağlayabileceği dönemde ise bu bilgilendirme çocuğa da yapılır.
- Dişlerin yeni çürük gelişiminden korunması amacıyla gerekli durumlarda fluorid jeli ya da verniği dişler üzerine uygulanabilir. Bu tedavi kapsamında dişlere uygulanan flor, dişlerin yapısını kuvvetlendirerek çürük oluşumuna karşı direnç kazanmasına yardımcı olan bir elementtir. Yeni sürme döneminde tam olgunlaşmayan direnç özellikleri, zayıf diş minesinin dayanıklılığının artırarak dişi asitlerin zararlı etkilerinden korumakta oldukça etkilidir. Jel ya da vernikle uygulanan yüzeysel flor uygulamaları yalnızca diş hekimleri tarafından klinik ortamında uygulanabilir. 6 ayda bir uygulama tekrar edilerek florun pozitif etkisinin devamlılığı sağlanabilir.
- Dişlerin çürük gelişiminden korunması kapsamında tercih edilebilen bir diğer uygulama ise fissür örtücüdür. Bu uygulama ile dişlerin çiğneme yüzeyinde doğal olarak yer alan derin ve çürümeye yatkın girintili alanlar akışkan bir dolgu maddesi ile doldurulur. Böylece kolay temizlenebilen bir yüzey oluşması sağlanır ve çürük oluşma ihtimali önemli oranda azaltılabilir.
- Mevcut çürüklerin var olduğu durumlarda tedavi seçenekleri çürüğün yayılım gösterdiği alanın miktarına ve derinliğine göre değişkenlik gösterir. Dişin yalnızca sert dokusunda yer alan yüzeysel çürüklerin olduğu durumlarda dolgu uygulamaları ile tedavi gerçekleştirilebilir. Enfeksiyonun sinir dokularına ulaştığı durumlarda ise enfeksiyonun yayılım gösterdiği alana bağlı olarak çeşitli endodontik tedavi uygulamaları gerçekleştirilebilir.
- Dişin madde kaybına bağlı olarak önemli oranda direncinin düşmesi durumunda, dayanıklılığını artırmak amacıyla sabit protez uygulamalarının yapılması gerekli olabilir.
- Süt dişinin düşme döneminin geldiği durumlarda daimi dişin sürmesini kolaylaştırmak adına bölgedeki süt dişinin çekimi planlanabilir. Tedavi edilemeyecek derecede harabiyet gözlenen dişlerin varlığında ise sağlıklı dokuların korunabilmesi için ilgili dişin çekimi gerekli olabilir.
- Süt dişinin, düşme döneminden önce çekimi yapılmış ise bölgeye gelecek daimi dişin ihtiyaç duyduğu alanın kaybedilmesini önlemek için yer tutucu uygulaması yapılabilir.
- Parmak emme, dudak ısırma, tırnak yeme gibi kötü alışkanlıkların var olması durumunda bu alışkanlıkların ortadan kaldırılmasına yönelik ağız içerisine çeşitli apareylerin yerleştirilmesini içeren tedaviler uygulanabilir.